Haberler

Haberler

Açelyalar Öğlen Sınıfının Codeweek Haftası Etkinlikleri

Codeweek haftasında kodlama çalışmalarımızı yaparak Avrupa kodlama haftası ağında biz de  5 /AD sınıfı ve öğretmeni olarak yerimizi alıp belgelerimizi aldık  

Devamı

STEAM THE WATER CYCLE Projemiz

Karanfiller sınıfı öğretmenimiz Esin Ersoy tarafından 2022-2023 eğitim öğretim yılında okulumuzda uygulanan STEAM THE WATER CYCLE adlı e twinning projesi sona ermiştir.

Devamı

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EKO OKUL ÇÖP-ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM ETKİNLİKLERİMİZ

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EKO OKUL ÇÖP-ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM ETKİNLİKLERİMİZ EKTE SUNULMUŞTUR.

Devamı

GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI ŞENLİĞİMİZİNDEN KARELER

BAHAR ŞENLİKLERİ HAFTAMIZIN SON GÜNÜNDE GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI VE PAMUK ŞEKERLERLE ÇOK EĞLENDİK...

Devamı

BİGBANGO MÜZİK ŞENLİĞİMİZDEN KARELER

Devamı

KARPUZ ŞENLİĞİMİZDEN KARELER

Devamı

UÇURTMA ŞENLİĞİMİZDEN KARELER

UÇURTMA ŞENLİĞİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN SEVİNÇLERİ İÇİNDE DELİDOLU GEÇTİ.TÜM ÖĞRETMENLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ.

Devamı

BAHAR ŞENLİKLERİ HAFTAMIZ

22-26 MAYIS 2023 TARİHLERİ ARASINDA OKULUMUZDA BAHAR ŞENLİKLERİ HAFTASI OLARAK KUTLANACAKTIR.BAHAR ŞENLİKLERİ PROGRAMI AŞAĞIDA SUNULMUŞTUR.

Devamı

Yunanistan, Bulgaristan ,Litvanya ve Türkiye’den pek çok ortağın yer aldığı STE(A)M " THE WATER CYCLE " Adlı eTwinnning Projesine Dahil Edildik

Neşeli Yüzler Anaokulu  Yunanistan, Bulgaristan ,Litvanya ve Türkiye’den pek çok ortağın yer aldığı STE(A)M  " THE WATER CYCLE " adlı eTwinnning projesine dahil olmuştur. Su döngüsü kısaca suyun, buharlaşma, yoğunlaşma, yağış ve akış şeklinde bir döngü içinde doğada yer alması durumudur. Su döngüsü, canlıların yaşamlarını devam ettirebilmesi için gereklidir. Su döngüsü, hayatın devam edebilmesi için hayati bir önem taşır. Su olmadan canlıların devamlılığından söz edilemez. Bu durum, suyun korunması ve verimliliği konusunu öncelikli hale getirirken, sadece insan için değil, doğadaki tüm canlıların su hakkının korunmasını sağlayacak etkili bir su yönetimi sağlanması konusunda acil adımlar atılmasını gerekli kılmaktadır. Okulumuz öğretmenlerinden Esin Ersoy’un Karanfiller sınıfı ile yürüttüğü proje ile çocuklarımızın suyun döngüsünü Stem etkinlikleri ile bütünleştirerek çocukların yeni problemlere çözümler tasarlayarak,  eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine, merak duyguları ve yaratıcılıklarının geliştirilmesine, doğaya duyarlı bireyler olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktayız.

Devamı

AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFIMIZIN MANDALA ETKİNLİKLERİ

Mangala iki kişi arasında oynanan basit bir taş oyunu gibi gözükse de düşünme gerektiren bir strateji oyunudur. Kurallarının basit oluşu her ortamda ve herkes tarafından oynanabilir olmasını sağlamaktadır. Mangala oyununda taşlarının oyuncu önündeki oyuk çukurlara konarak oynanması bu oyunun bazı yörelerde çukur veya kuyu oyunu olarak da anılmasına sebep olmuştur. İnsanların günümüzde unutulmuş bu zeka ve strateji oyununu eski Osmanlı filmlerinde görerek tekrar oynamaya başlanmış olması mutluluk vericidir. Unutulmuş eski değerlerimize sahip çıkılmalıdır. O dönemlerde oldukça popüler olan mangala oyunu diğer zeka, düşünme gerektiren oyunlar gibi zaman içinde bir kenara itilmiştir. Her zaman söylerim, düşünmek en zor işlerden biridir. İnsanlar her zaman en kolay şeyleri seçmeyi severler.   Kültür ve Turizm Bakanlığı Mangala Oyununun, Anadolu kültürünün köklü bir başlığı olduğunu, oyunun genç kuşaklara tanıtılmasının, yaygınlaştırılmasının yararlı olacağını, kültürel ve turistik alanlarda Türkiyenin tanıtımına katkı sağlayacağını bildirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mangala Oyununun okullarımızda oynatılması uygun bulunmuştur. Mangala oyununu oynamak insanlara ne kazandırır?   Analitik düşünme becerisini geliştirir, Hafızayı güçlendirir, Stratejik düşünme yeteneğini kazandırır, Doğru planlama yeteneği kazandırır, Matematiksel hesaplama yeteneği kazandırır, Ön görme yeteneğini geliştirir, Hızlı ve doğru karar verebilme yeteneği kazandırır, Mücadele gücünün gelişmesini sağlar, Dikkati ve konstantrasyonu artırır.

Devamı

AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFIMIZIN EĞLENCELİ HAFTASI

Akıl ve Zeka Oyunlarının Faydaları Akıl ve zeka oyunları çocukların zeka gelişimi için önemli faydalar sunuyor.Beynimiz sadece düşünmek için yoktur. Her aktivitede, yaptığımız her şeyde beynimiz devreye girer. Bu yüzden, beyniniz çok sağlıklı değilse siz de pek sağlıklı sayılmazsınız. Zeka oyunlarının da beyin sağlığına birçok faydası var.Örneğin akıl ve zeka oyunlarının Alzheimer hastalığına yakalanma riskini ciddi manada azalttığı biliniyor.Beynimizi nasıl sağlıklı tutabiliriz? Beyninizin Sağlığını Nasıl Korursunuz? Sağlıklı Beslenme Beslenmenin hem vücut hem de beyin sağlığınız açısından önemi çok kritiktir. Hiçbir işe yaramayan yiyeceklerden uzak kalmalı, meyve ve sebze gibi sağlıklı yiyecekleri sürekli ve düzenli olarak tüketmelisiniz. İyi Bir Uyku İyi bir uyku, tüm gün çocuğunuzun davranışlarını değiştirebilir. Uykusunu alamayan bir çocuk, odaklanma problemi yaşayacak, çocuğun kafası bambaşka yerlerde olacak. Bu yüzden çocuğunuzun iyi bir uyku çektiğine emin olsun. Kaliteli uyku, tüm yaşamı olumlu etkiler. Beyin Egzersizi Nasıl ki vücudumuzun gelişmesi için spora ihtiyacımız varsa; beynimizin gelişmesi için de zeka oyunlarına ihtiyacımız var. Özellikle çocuklar için zeka oyunları oynamak çok önemli. Beyinleri için egzersiz yaparlarken sosyalleşmelerine de fayda sağlar. İnsanların algı düzeyleri ve öğrenme biçimleri kendi içinde farklılık gösterir Kimimiz deneyimleyerek, kimimiz izleyerek, kimimiz okuyarak öğreniriz. Kendimize özgü öğrenim biçimlerimizi ne kadar küçük yaşta fark edersek hayatın her alanında başarılı ve mutlu olma şansını o kadar kolay yakalarız. Zeka ve akıl oyunları çocukların bilgi ve becerideki gelişimlerini ortaya çıkaran üç temel alanı aktive etmektedir. Bunlar; bilişsel (zihinsel aktivite), duyuşsal  (duygusal aktivite) ve psikomotor (fiziksel aktivite) alanlardır. Zeka ve akıl oyunlarının bilişsel düzeyde kazanımlarıÇocukların sayı, şekil, renk gibi kavram bilgileri edinme, gruplama, sıralama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme becerini geliştirerek zihni aktif ve zinde tutar, planlı davranma, çok yönlü düşünmeyi sağlar. Pek çok oyun odaklanma ve konsantrasyonu gerektirdiği için günümüz çocuklarının temel problemi olan odaklanamama sorununu da bertaraf eder. Zeka ve akıl oyunları çocukların duyuşsal düzeyde kazanımlarıÖzellikle rakip ve grup oyunları sosyalleşme, özgüven, kurallara uyum, değerlere saygı, sabır, iletişim becerilerini geliştirerek toplum içinde sorumluluk alan, kendini iyi ifade eden, uyumlu, hayatta yenilmenin de kazanmanın da var olduğunu bilen, başarısızlık karşısında yılmadan mücadeleye devam eden bireyler olmasına katkı sağlar. Zeka ve akıl oyunlarının psikomotor düzeyde kazanımlarıEl-göz koordinasyonu, dikkat, denge, tepki hızını ayarlama becerilerini geliştirerek çocukta var olan potansiyeli açığa çıkarıp geliştirmesine katkı sağlar. İyi bir cerrah ya da sanatçı psikomotor becerileri gelişmiş insanlar arasından çıkmaktadır. Zeka ve akıl oyunları uzmanlar tarafından geliştirilmiş ve beynin farklı alanlarının çalışmasını sağlayan oyunlar olarak tasarlanmıştır. Bu oyunlar sayesinde küçük yaşta çocukların yetenekleri keşfedilebilir. Eksik yönleri fark edilip çok geç olmadan geliştirilmesi adına eğitim planlaması yapılabilir.

Devamı

AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFIMIZ SATRANÇ ÖĞRENİYOR

SATRANÇ NEDİR? İnsanoğlu, kendini sınama ya da kendini gösterme gibi içgüdülere sahiptir ve bu içgüdüler insanların herhangi bir oyunda mücadele etme ihtiyacından doğmuştur. Satranç fiziksel kuvvet gerektiren ya da şans oyunlarından farklı olarak zihinsel becerilerdeki kıvraklık ile diğer dallardan belirgin olarak ayrılır. Satranç nedir? Asıl olarak satranç bir zeka oyunu olmasının yanısıra aynı zamanda yapısı ve oynanışı bakımından matematiksel bir orantı içindedir.  Satranç tahtasındaki kare sayısı ile oyundaki taş sayısı matematiksel bakımdan ideal sayıdadır. Taşların konumlamaları ise ideal düzen içerisinde bulunur.Birçok matematikçi satranç oynarken matematiğin kullanıldığını savunur. Matematikçilere göre satranç, rakibin hamlelerini analiz ederek öngörüde bulunmak, oyuna üç boyutlu yaklaşmak ve strateji kullanabilmek aynı zamanda geometri ile mümkün olmaktadır. Kasparov satrançtaki başarısını ‘Geometrik düşünebilme yeteneği’ sayesinde kazandığını belirtmiştir. O halde matematik ve geometri aslen satrancın yapı taşlarıdır diyebiliriz.   Satranç, günümüzde okul öncesinden başlamak üzere 7’den 77’ye herkes tarafından sevilerek oynanan bir spor dalı olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Satranç Federasyonu (FİDE), bugün dünya federasyonları arasında en fazla üyeye sahip federasyon olma özelliğindedir. ANAOKULUNDA SATRANÇ OYUNUNUN ÖNEMİ VE SATRANCIN ÖZELLİKLERİ İçinde bulunduğumuz son 20  yılda çocuklar hızlı teknolojik gelişmelerin, şehir hayatının ve hızla değişen bir çevrede bulunuyorlar. Hızla değişen çevre ve olumsuz etkileri de içinde barındıran kent hayatı okul öncesi çocuklarının ileriki hayatlarını negatif etkilemektedir.  Yetişkinlik dönemine rastlayan ve bu dönemde kişinin karşısına çıkabilecek olumsuz sosyal ilişkileri düzenlemek erken çocukluk döneminde başlamaktadır.  Okul öncesi erken çocukluk döneminde eğitimin öneminden ziyade nitelikli eğitim konusunda çalışmalar yapılmaya ve projeler üretilmeye başlanmıştır.   Öğrenme faaliyeti doğumla beraber başlamaktadır. Öğrenme beyinde gerçekleşir ve eğitim ile ilgili bütün faaliyetler beynin gelişmesine yöneliktir. Bu anlamda satranç oyununun amacı beyni geliştirmek ve kapasitesini artırmaktır. Çünkü satranç beynin azami çalışmasının sağlayan  ve geliştiren en önemli unsurlardan biridir.    Yapılan araştırmalarda erken dönemde satranç oyunu oynamaya başlayan kişilerin analitik düşünme kapasitelerinde artış olduğu görülmekte, bu kişilerin eleştirel bakış açısı ile bakabilme, zamanı doğru kullanabilme becerisinin gelişmesi ile yaratıcılık, problemleri daha kolay çözme ve karar verme mekanizmalarının, satranç oynamayan kişilere oranla çok daha fazla geliştiği görülmüştür. Satrancın aynı zamanda okul becerisini pozitif yönde etkilediği de yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Şu bir gerçektir ki, satranç oyunu, beynin çok yönlü çalışma kapasitesini artıran, beynin sürekli çalışmasını sağlayan ve efektif düşünme becerisini geliştiren eşsiz bir spordur.   Anaokulunda satranç oyunu dersleri ile okul öncesi çocuğundaki tüm gelişim alanlarındaki davranışların en üst düzeye çıkarılması hedeflenmektedir. Anaokulunda satranç oyunu  programında satranç öğretmeni, satrancı keyifli bir şekilde ve oyunlaştırarak anlatmalı, çocuğun merak içgüdüsünü bu anlamda beslemelidir. Merak duygusu öğrenmenin ön şartı olarak kabul edilmektedir. Bu bakımdan çocuğun merak duygusu özellikle satranç sporunda daima canlı tutulmalıdır. Anaokulunda satranç oyunu öğretilirken çocuğun bireysel gelişimi dikkate alınmalı, çocuğun düzeyine inilerek, çocukların bireysel becerilerini geliştirmesine de olanak tanınmalıdır.   Okul öncesi programlarda her çocuğun farklı gelişim düzeyleri göz önünde bulundurulmalı ve satranç oyunu öğretiminde her yıl kendini yenileyen tekrarlarla çocukların hafızası canlı tutulmalıdır. Okul öncesi çocuklarda hemen herşeyin oyunlaştırılarak öğrenildiği ve kazanıldığı düşünülürse anaokulunda satranç oyunu öğretiminin  olabildiğince keyifli ve eğlenceli geçerek öğrenilmesi sağlanmalıdır.

Devamı

Orkideler Sabah Sınıfının Otizm Farkındalık Günü Etkinliği

2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” (2nd April World Autism Awareness Day) olarak ilan edilmiştir. Nisan'da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde tüm dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi ve bilinirliğin artırılarak, erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Otizm günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluk olma özelliğini gösteriyor. Dünyada her 110 çocuktan birinin otizmden etkilendiği öngürülmektedir. Uzmanlar otizmi “doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan karmaşık bir gelişimsel bozukluktur.” ifadeleri ile açıklamaktadırlar. Yapılan araştırmalar, beyin ve sinir sistemindeki sorunlardan kaynaklandığı yönünde bilgiler sağlıyor. Pek çok genin de bir şekilde otizmle bağlantılı olduğu belirlenmiş durumda. Ancak, otizmin genetik sırrı henüz çözülebilmiş değil. Tedavisi olmayan bu sorunla boğuşan binlerce çocuğun erken yaşta kesintisiz, yoğun özel eğitim alabilen otizmli çocukların yaklaşık yarısına yakını birkaç yıl içinde bu sorundan büyük ölçüde kurtuluyor. Geri kalanlar da az ya da çok ilerliyor. Böyle bir eğitimin 3-4 yaştan önce başlaması, haftada en az 20 saat olması ve çok özel yöntemlerle yürütülmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalar, böyle bir eğitimin uygulamalı davranış analizine (ABA) dayalı olması gerektiğini de gösteriyor. Pek çok çocuk bu sayede birkaç yıl içinde normal eğitime devam edebilir hale gelebilir.   Otizmi tedavi eden herhangi bir ilaç henüz yok. Bugün için bilinen en etkili tedavisi yoğun bireysel eğitim...

Devamı

KARDELENLER ÖĞLEN GRUBUNUN BİTKİLER TEMASI ETKİNLİĞİ

Bitki Yetiştirmenin Çocuğa Faydaları Sınıfta ve bahçede bitki yetiştirme çocukların doğa ile ilgili bilgilerini geliştirmeye yardım etmektedir. Çocuklar toprağı tanımakta ve türlerini öğrenmektedirler. Bitki yetiştirme çalışmaları ile çocuklar, kurallarına uygun ve güvenli bir şekilde araç kullanmayı, arkadaşlarıyla işbirliği yapmayı, araçları ve alanı paylaşmayı, grupla beraber çalışmayı, sorumluluğunu yerine getirmeyi, bitkilerin de büyümesi için insanlar gibi suya ve beslenmeye ihtiyacı olduğunu, güneş ve ışığın bitkilerin gelişimini nasıl etkilediğini öğrenmektedirler. Bunları tartışarak da gözlem yapma alışkanlıkları gelişmektedir. Okul Öncesi Bitki Yetiştirme Etkinliği Önerileri Okul öncesi bitki yetiştirme etkinliği çocukların eğlenceli vakit geçirmesi için de önemlidir. Grup odalarında veya bahçede çeşitli çalışmalar yapılabilir. Yeşil yapraklı bitkiler, akvaryum bitkileri, yosun, bezelyeler, soğanlar gibi bitkiler yetiştirilebilir. Çocuklar bu bitkilerin büyümelerini izlerken, bakım sorumluluğu almaktan da hoşlanmaktadırlar. Çocuklardan, yetiştirdikleri bitkilerin boylarını belli aralıklarla ölçmeleri istenebilir, ölçme işlemi ip kullanarak yapılabilir, bu ipler bir pano üzerine yapıştırılarak bir büyüme grafiği hazırlanabilir. Bitki yetiştirme çalışmalarının bir yönü de çeşitli tohumların, patates, havuç, soğan, turp, mercimek, nohut, fasulye, mısır gibi bitkilerin suda ve nemli ortamlarda çimlendirilmesi çalışmalarıdır. Bazıları nemli ortamda çimlendirilir, toprağa ekilir ve büyümesi izlenir. Örnek olarak fasulyenin sırığa sarılması, sarmaşığın tırmanması verilebilir. Saksıda tohumdan ya da soğandan çiçek de üretilebilir. Çocuklar bitkilerin yeşermesi, büyümesi ve gelişmesi için suya, ışığa ve havaya ihtiyaçları olduğunu, deneyerek öğrenirler. Bazı tohumların topraktan çıkması ve büyümesi diğerlerinden daha fazla zaman alır; yaprakların şekilleri ve büyüklükleri, bitkilerin büyüme hızları bu ve bunun gibi olayların gözlenmesi çocukları, kıyaslama yapmaya yöneltir.

Devamı

NERGİSLER SABAH SINIFININ 2 NİSAN OTİZM FARKINDALIĞINI GÜNÜ ETKİNLİĞİ (VİDEO)

2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. 2 Nisan’da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması ile erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı %4-10 arasındadır. Otizm ile ilgili yapılan pek çok araştırmada, değişkenlik göstermekle birlikte görülme sıklığının %1 civarında olduğu belirtilmektedir.  Önümüzdeki dönemde ülkemizde de Otizmin sıklığını ölçmeye yönelik epidemiyolojik çalışmaların yapılması planlanmaktadır.  Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur.  Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki, güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı (2016-2019) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinatörlüğünde 3 Aralık 2016 tarihinde Resmi Gazetede Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayınlanmıştır. Hem söz konusu eylem planı hem de Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planımızın faaliyetlerinden olan erken tanı, tedavi ve müdahale zincirinin kurulması amacıyla, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı oluşturulmuştur. Program kapsamında İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde, ruh sağlığı birim/şubelerinde belirli personeller ve kamu/üniversite hastanelerinde görev alan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları işbirliğinde ekipler kurulmuştur. 2017 yılı Mart ayından bu güne 77 ilden 171 çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı, 241 meslek elemanı olmak üzere toplam 412 sağlık personeli program kapsamında eğitim alarak kurulan ekiplerde görev almaktadır. Söz konusu programda, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan eğitim modeli çerçevesinde, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına yüz yüze eğitimler düzenlenmekte, aile hekimleri tarafından taramalar yapılmakta, riskli olgular koordinasyon ekipleri aracılığıyla çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmekte ve takipleri yapılmaktadır. Birinci basamakta tespit edilen riskli olguların muayenesi için hastanelerde belirli günler ayrılmış olup, randevularının alınması koordinasyon ekiplerince sağlanmakta ve mümkün olan en kısa sürede poliklinik hizmeti sunulmaktadır.  2017-2018 yılları arasında çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, 25.557 aile hekimi ve 18.859 aile sağlığı elemanına program kapsamında eğitim verilmiştir. 2018 yılında, 326.653 kız 338.963 erkek olmak üzere 667.323 çocuk aile hekimleri tarafından Otizm yönünden değerlendirilmiştir. 15.087 çocuk ileri değerlendirme için çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmiştir. Çocuk ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilen çocuklardan 805’i otizm, 998’i farklı bir tanı alarak erken tanı ve tedavi hizmetlerinden yararlanmıştır. Bununla birlikte Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Sağlıklı Hayat Merkezlerinde çocuk gelişimci, psikolog ve sosyal çalışmacılar tarafından psikososyal destek hizmetleri yürütülmektedir. Psikososyal destek hizmetlerinde öncelikli amaç bireysel ve toplumsal düzeyde koruyucu ve önleyici ruh sağlığı çalışmaları yürütmek, tanı ve tedavi gerektiren kişileri uygun uzman ya da kurumlara yönlendirmek ve takip etmektir. Otizm tanılısı alan çocuklar ve ailelerini de kapsayan bu hizmet modelinin içinde değerlendirme, yönlendirme, psikoeğitim, sosyal hizmet müdahalesi ve grup çalışmaları yürütülebilmektedir. Bunun yanı sıra, otizm başta olmak üzere gelişimsel bozukluğu veya gecikmesi olan çocukların aileleri için çocukların günlük yaşam becerilerini, eğitim ve gelişim süreçlerini desteklemek amacıyla bir programın alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde saha çalışmalarının başlaması planlanmaktadır.  2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü münasebetiyle Nisan ayı başta olmak üzere tüm yıl boyunca yurt genelinde çeşitli farkındalık faaliyetleri düzenlenmekte ve sağlık personelinin, çocuk alanında çalışan diğer meslek gruplarının ve anne-babaların farkındalık düzeylerinin arttırılmasına yönelik eğitimler yapılmaktadır. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü(WHO), AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Genel Müdürlüğü (ECHO)  ve Bakanlığımız işbirliğinde, geçici koruma altındaki bireylere yönelik sağlık hizmetlerinin sunulduğu Göçmen Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık personellerine Otizm farkındalık eğitimleri verilmeye devam etmektedir. Farkındalık eğitimleri kapsamda 2016 yılından bu güne 74.103 sağlık personeli olmak üzere toplam 228.964 kişiye ulaşılmıştır.  Böylece Ulusal Eylem Planında yer alan farkındalık çalışmaları, erken tanı ve müdahale zincirinin kurulması ve ailelere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi başlıkları altındaki Bakanlığımız görev alanı dâhilinde olan pek çok hedefe ulaşılmıştır.

Devamı